Lübnan sinemasının öne çıkan eserlerinden biri olan Capernaum, yoksulluk, umutsuzluk ve adalet arayışını çarpıcı bir biçimde ele alıyor. Film, genç bir çocuğun hayatta kalma mücadelesini anlatırken, cinsiyet, sınıf ve sosyal adalet konularını da içeriyor. Beyrut'un zorlu sokaklarında geçen bu gerçekçi ve içten hikaye, izleyiciyi derinden etkiliyor ve film sona erdiğinde, izleyicinin kalbinde büyük bir boşluk bırakıyor. Capernaum sadece bir film değil; aynı zamanda toplumsal sorunlara ışık tutarak, izleyicilerin düşünmesini sağlayan bir sosyal deneyim sunuyor.
Capernaum, oldukça etkileyici performanslar sergileyen bir oyuncu kadrosuna sahiptir. Zain karakterine hayat veren Zain al Rafeea, filmdeki yaşantısını o kadar gerçekçi bir biçimde yansıtır ki, izleyicileri derinden etkiler. Ayrıca, filmde Zain'in annesi rolünde Nadine Labaki, Zain'in gizemli arkadaşını canlandıran Yordanos Shifera ve birçok yan karakter, izleyicilerin kalbini kazanır. Bu oyuncular, gerçek hayat hikayelerine dayalı olan dramatik olayları bu kadar gerçekçi bir şekilde sunarak, filmdeki duygusal yoğunluğu artırmaktadırlar.
Capernaum, yoksulluk ve sosyal adaletsizlik gibi evrensel temaları işlerken, aynı zamanda insanın dayanıklılığını ve umut arayışını da vurgular. Film, toplumun kenarlarında yaşayan, sesleri duyulmayan çocukların hayatlarına ışık tutarken, izleyicilere insanlık durumunu sorgulama fırsatı sunar. Zain'in öyküsü, izleyicileri adalet arayışında yalnız olmadıklarını hissettirir. Film, tüm bu zorluklara rağmen insan ruhunun ne kadar güçlü olabileceğine dair bir mesaj verir; umudun ve kalp çatışmalarının birleşimi, hayatın üstesinden gelmek için bir yol sunar.
Filmin sinematografik özellikleri, doğal ışık kullanımı ve belgesel benzeri bir görünüm ile dikkat çeker. Çarpıcı sokak manzaraları, izleyiciyi Beyrut'un karanlık ve gerçek yüzüne yaklaştırırken, dramatik sahnelerle birleşir. Görüntü yönetimi, karakterlerin duygusal durumlarını vurgulayan bir estetik anlayışla oluşturulmuştur.