Evlilik Sözleşmesi ve Diğer Yalanlar, modern bir evliliğin dinamiklerini ustaca ele alırken, aynı zamanda eğlenceli bir hikaye sunuyor. Film, evlilik konusunda yalanların, sırların ve yanlış anlamaların nasıl ortaya çıktığını gösteriyor. İki ana karakter arasındaki ilişki, çeşitli zorluklarla sınanırken, izleyicilere eğlenceli ama düşündürücü anlar sunuyor. Beklentilerin ve gerçeklerin çelişkisini vurgulayan film, izleyenleri bazen gülümsetip bazen de düşündürüyor. Sinematografi açısından zengin görseller sunan yapım, ayrıca güçlü karakter dinamikleriyle de dikkat çekiyor.
Evlilik Sözleşmesi ve Diğer Yalanlar filminde başrolde yer alan Meltem karakterine hayat veren Ece Uslu, güçlü performansı ile dikkat çekerken, Selçuk karakterini oynayan Kaan Çakır ise hem dramatik hem de komik sahnelerde sergilediği yetenekle izleyicilerden büyük takdir toplar. Filmde destekleyici rollerde yer alan Zeynep Tokuş, Halit Refig gibi isimler, karakterlere derinlik katarak hikayenin zenginleşmesine yardımcı olur. Ayrıca, genç yeteneklerden oluşan yan karakterler de izleyiciye eğlenceli anlar sunar.
Evlilik Sözleşmesi ve Diğer Yalanlar, evlilik gibi karmaşık bir ilişkinin üzerindeki yalanları ve yanlış anlamaları sorguluyor. Film, toplumun evlilikle ilgili beklentilerini ve bireysel gerçekleri bir arada sunarak izleyiciye evliliğin sadece dışa dönük bir sözleşme olmadığı, aynı zamanda derin duygusal bağlılıklar içerdiği mesajını iletmektedir. Evlilik, güven, iletişim ve anlayış üzerine yürütülen bir yolculuktur. Film, samimi bir arkadaşlık ile derin bir sevgi arasındaki ince çizgiyi irdelerken, izleyicilere gerçekler ve yalanlar arasındaki dengeyi kurmanın önemini hatırlatır. İnsana dair bu evrensel temalar, izleyicilerin kendi yaşamlarına dair düşünmelerine sebep olur.
Film, zengin renk paletiyle çekilmiş olup, iç mekân sahnelerinde doğal ışık kullanımı dikkat çeker. Görüntü yönetmeni, karakterlerin duygularını yansıtan yakın plan çekimlerle izleyiciyi hikayeye daha fazla dahil eder. Ayrıca, sahne geçişlerinde kullanılan yaratıcı kurgular, izleyicinin dikkatini sürekli canlı tutar. Müzik seçimleri ise sahnelerin duygusal derinliğini destekler niteliktedir.